Hilafet Çağrısına Zarar Vermek İsteyen Hasina Hükümeti, Somoy TV’yi Kullanarak Hizb-ut Tahrir’e İftira Atıyor

Hükümetin sözcüsü gibi hareket eden Somoy News TV, 17 Ocak’ta Hizb-ut Tahrir’in, Batı ülkelerinin büyükelçilikleriyle de yakın bağları olan ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan bir yetkiliyle sözde ilişkisinin olduğunu iddia etti. Hizb-ut Tahrir /Bangladeş Vilayeti Medya Bürosu, bu tür “gazetecilik saçmalıklarını” şiddetle kınıyor. Bu, partiye karşı düpedüz iftiradır. Ne Bangladeş’te ne de dünyanın herhangi bir yerinde partinin,

Hükümetin sözcüsü gibi hareket eden Somoy News TV, 17 Ocak’ta Hizb-ut Tahrir’in, Batı ülkelerinin büyükelçilikleriyle de yakın bağları olan ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan bir yetkiliyle sözde ilişkisinin olduğunu iddia etti. Hizb-ut Tahrir /Bangladeş Vilayeti Medya Bürosu, bu tür “gazetecilik saçmalıklarını” şiddetle kınıyor. Bu, partiye karşı düpedüz iftiradır. Ne Bangladeş’te ne de dünyanın herhangi bir yerinde partinin, bir büyükelçilik, bir diplomatik misyon veya diplomatik yetkililerle, bırakın onlardan herhangi bir yardım almayı, en ufak bir ilişkisinin olduğuna dair tek bir kayıt bile yoktur. Hizb-ut Tahrir’in 1953’te kurulduğundan bu yana Bangladeş de dâhil olmak üzere Müslüman ülkeleri sömürgeci kâfirlerin pençesinden kurtarmak ve Nübüvvet metodu üzere Raşidi Hilafeti kurarak İslami hayatı yeniden başlatmak için fikri ve siyasi mücadele yürüttüğü bilinen bir gerçektir. Parti, başta ABD ve İngiltere olmak üzere sömürgeci güçlerin siyasete ve ekonomiye apaçık müdahalelerini ve komplolarını acımasızca ifşa etmektedir. Neo-sömürge egemenliğinden kurtulup gerçek özgürlüğe nasıl kavuşulacağı konusunda insanları bilinçlendirmektedir. Yaklaşık 70 yıllık siyasi mücadelesinde kâfir emperyalistlerin ve onların ajan yöneticilerinden tarifsiz zulüm görmüş olmasına, tutuklama, hapis, anti-propaganda vb. durumlarla karşılaşmış olmasına rağmen Hizb-ut Tahrir, dünyanın hiçbir yerinde hiçbir yabancı güçle veya onların ajan yöneticileriyle uzlaşmaya yanaşmamıştır. Parti, Batı dünya düzenini kabul etmez, yabancı elçiliklerin veya diplomatik misyonların müdahaleleriyle iktidarın değişeceğine inanmaz. Aksine Hilafet hakkında kamuoyu oluşturmanın yanı sıra ordudaki samimi subayları zorba yönetim rejimini ortadan kaldırmaya çağırır ve Hilafeti kurmak, Müslüman ülkelerdeki sömürge hâkimiyetini ve egemenliğini ortadan kaldırmak için onlardan nusret talep eder. Ülke halkı ve samimi ordu subayları, partinin anti-sömürgeci duruşunu, sistematik, samimi ve dürüst siyasi bir parti olduğunu bilir. Hasina hükümetinin, Hizb-ut Tahrir’in davetini engelleme konusunda çaresiz kaldığı açıkça görülmektedir. Bir kaç gün önce partiyi aşırılık ve militanlıkla suçlama girişiminin ardından bu kez Hasina hükümeti, siyasi motivasyonlu iftiralarla Hizb-ut Tahrir’in imajını zedelemek için medyayı kullanmaya kalkmıştır. Bu zalim rejim, medyanın gerçekleri aktarmasına ve savunmasına izin vermek yerine Hilafet çağrısına zarar vermek ve Şeriatın hayata geçmesini geciktirmek için onları sözcüsü gibi hareket etmeye zorlamaktadır.

Ey gazeteciler! Batılı sömürgecilerin gündemini acımasızca ifşa eden Hizb-ut Tahrir’in Batılı büyükelçiliklerle sözde ilişkisinin olduğunu iddia etmek gerçekten gülünç ve komik değil mi! Toplumun en bilinçli kesimi olduğunuzu iddia ediyorsunuz, o halde Hizb-ut Tahrir’in metodolojisini ve siyasi gündemini en iyi siz bilirsiniz. Hizb-ut Tahrir, halkın içinde ve halk için çalışan bir partidir. Dolayısıyla ümmetin sesi olan bu samimi hareketi karalamaya yönelik herhangi bir girişim, başarısız olmaya mahkûmdur, böyle bir girişim güvenilirliğinizi ve itibarınızı zedeler. Unutmayın, Allah yalancıları lanetlemiştir.

إِنَّمَا يَفْتَرِي الْكَذِبَ الَّذِينَ لَا يُؤْمِنُونَ بِآيَاتِ اللَّهِ وَأُولَئِكَ هُمُ الْكَاذِبُونَ  Yalanı, ancak Allahın ayetlerine inanmayanlar uydurur. İşte onlar, yalancıların ta kendileridir.[Nahl 105] Medyanın, toplumun yansıması olduğunu iddia ediyorsunuz, o halde toplumun talepleri, haberlerinize yansıtılmalıdır. Ülke halkı, sömürgeci Batı destekli zorba Hasina rejiminden kurtulmak istiyor. Bangladeş’in içişlerine müdahaleleri de dâhil olmak üzere Batı’nın jeopolitik komplolarını ve laik politikacıların Batılılarla işbirliğini her daim ifşa etmelisiniz.

Ey gazeteciler! Siz bizim düşmanımız değilsiniz, bizim kardeşlerimizsiniz. Hizb-ut Tahrir’in aktivistleri de mensubu olduğunuz toplumdan geliyorlar. Hep birlikte ortak düşmanımız olan sömürgeci kâfirlere karşı siyasi mücadele yürütmeliyiz. Bu nedenle sizleri bu hain ve baskıcı rejime karşı cesur ve samimi bir tavır almaya çağırıyoruz. Yalanlarını yayınlamaktan ve sözcüleri gibi hareket etmekten kaçının. Hilafetin kurulması çalışmasında aktif olarak yer almıyorsanız, en azından hükümetin emriyle Hilafet aleyhinde yalan haberler yapmaktan sakının.

Diğerleri