Ey Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in Ümmeti!Ya Alçakça Bir Ölüm Ya da İzzet, Zafer ve Hakimiyet!

Ey Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in ümmeti! Gazze halkı ölümle ölüm arasındadır. Ya bombardıman ve top atışlarından ya da açlıktan, susuzluktan ve hastalıktan ölüyorlar. Gazze Şeridi’nin kuzeyi boğucu bir kuşatma altında. Yiyecek, içecek ve ilaç yok, peki ya siz ne yapıyorsunuz ey Müslümanlar! Gazaba uğrayanlar camileri, hastaneleri, evleri, su depolarını ve tüm yaşam tesislerini yerle

Ey Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in ümmeti! Gazze halkı ölümle ölüm arasındadır. Ya bombardıman ve top atışlarından ya da açlıktan, susuzluktan ve hastalıktan ölüyorlar. Gazze Şeridi’nin kuzeyi boğucu bir kuşatma altında. Yiyecek, içecek ve ilaç yok, peki ya siz ne yapıyorsunuz ey Müslümanlar!

Gazaba uğrayanlar camileri, hastaneleri, evleri, su depolarını ve tüm yaşam tesislerini yerle bir ettiler. Çocuklarımızın ve kadınlarımızın üzerine ölüm lavları yağdırıyorlar. Aman Allah’ım ne korkunç ve kanlı bir sahne. Medya bu tüyler ürpertici sahneler pek yer vermiyor. Uydu kanallarının gerçeğin yarısını ya da dörtte birini mi aktardığını mı sanıyorsunuz? Yürek parçalayan acı ve ıstıraba sebep olan vahşetin sadece bir kısmını aktarıyorlar.

 Ey Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in ümmeti! Gazze halkı, 70 günden fazla bir süredir katliama maruz kalıyor. Gazaba uğrayanlar 70 yılı aşkın bir süredir Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in İsra’sını kirletiyorlar. Yahudilerin savaşta korkak olduklarını yakinen tanık oldunuz. Peki ya ne yapıyorsunuz? Bize ağlıyor musunuz yoksa arkanızı dönüp gidiyor musunuz? Böyle yapmakla dünyada ve ahirette kurtuluşu ereceğinizi mi sanıyorsunuz?

Ey Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in ümmeti! Kukla yöneticiler ve Nübüvvet metodu üzere Hilafetin yokluğu yüzünden kaç milyon Müslümanın öldürüldüğünü veya yerinden edildiğini biliyor musunuz? İşte Irak, Suriye, Libya, Yemen, Burma, Çeçenistan, Özbekistan, Afganistan, Türkistan…Ey Ürdün, Mısır, Hicaz, Pakistan ve Türkiye halkı! Gazze ve Suriye’de yaşananların bir gün sizin başınıza gelmeyeceğini mi sanıyorsunuz?

 ‌أَوَلَا ‌يَرَوْنَ ‌أَنَّهُمْ يُفْتَنُونَ فِي كُلِّ عَامٍ مَرَّةً أَوْ مَرَّتَيْنِ ثُمَّ لَا يَتُوبُونَ وَلَا هُمْ يَذَّكَّرُونَ  Onlar, yılda bir iki defa belaya uğratılıp imtihana çekildiklerini görmüyorlar mı? Böyleyken yine tevbe etmiyorlar, ibret de almıyorlar.” [Tövbe 126] İbret almanızın zamanı gelmiştir. İhanet, korkaklık ve eylemsizlik yüzünden yaklaşık iki milyon Müslümanı katleden Tatarlar, Mısır sınırlarına kadar Irak ve Şam’daki Müslüman şehirleri işgal etmişlerdi. Samimi ve mücahit bir liderlik sayesinde Müslümanların maruz kaldığı katliam sona ermişti. Ayn Calut’ta Tatarları yenilgiye uğratmış, yirmi bin mücahitle Müslüman şehirlerini kurtarmıştı.

Öncesinde Haçlılar da ihanet, bölünme ve eylemsizlik yüzünden 70.000’i Kudüs’te olmak üzere yaklaşık iki milyon Müslümanı katletmişlerdi. Yine samimi ve mücahit bir liderlik sayesinde Müslümanların maruz kaldığı katliam durmuştu. Muzaffer Selahaddin, yirmi beş bin mücahitle Haçlıları Hıttin’de yerle yeksan etmişti.

Ey Müslümanlar! Allah ve Rasûlüne sadık ve mümin bir liderliğin ancak akan kanınızı durduracağını anlamanızın zamanı gelmedi mi? Bu gerçeği anlayana kadar daha ne kadar kanınız akacak? Bu gerçeği idrak edene kadar daha ne kadar korku ve açlık çekeceksiniz? Samimi ve mümin bir liderlik sayesinde düşmanın yenmenin mümkün olabileceğini anlayana kadar bu kukla rejimler altında daha kaç milyon Müslüman öldürülecek? Kanınızla, çocuklarınızla, kadınlarınızla, paranızla, evlerinizle, topraklarınızla ödediğiniz ağır bedelleri, başkanlık saraylarına yöneldiğinizde, ihanet güruhunu ortadan kaldırıp, Allah’a ve Rasûlüne sadık bir lidere biat ettiğinizde ödemeyeceğinizi ne zaman anlayacaksınız?

Ey Müslüman orduları! Sizi izzetten izzete, zaferden zafere taşıyacak, Allah ve Rasûlüne sadık bir lidere gerek duyduğunuzu anlamanızın zamanı gelmedi mi?

Ey Müslüman orduları! Artık Ürdün Kralı, Sisi ve İbn Selman hain güruhu ile Pakistan, Türkiye, Irak ve Mağrip’teki ajan zümresinin bilincine varmanızın zamanı gelmedi mi? Onlar ümmetinizi eziyorlar, size ne güzel bir yaşam sunuyorlar ne bir toprağı kurtarıyorlar ne de size bir zafer bahşediyorlar.

Artık bu kişiler ve benzerlerinin ihanetin başı, kâfirlerin maşası olduklarını görmenizin zamanı gelmedi mi? Haçlılar ve Tatarlar, bunlar gibiler yüzünden milyonlarca Müslümanı katletmişlerdir, Mescid-i Aksa’yı Yahudilere teslim edenler, Yahudi varlığına yaşam kaynağı sağlayanlar, ümmet ve ordularının Gazze’ye yardım etmesini engelleyenler, ümmeti parçalayanlar, birliğini engelleyenler, samimi insanlarla mücadele edenler ve iktidara gelmesini engelleyenler onlardır.

Ey Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in ümmeti! Size Mübarek Toprak’tan, Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in İsra yurdundan, Hizb-ut Tahrir’in İkinci Raşidi Hilafet’i kurma çağrısını başlattığı peygamberler diyarından, Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın şu sözüyle sesleniyoruz:

 أَلَمْ يَأْنِ لِلَّذِينَ آمَنُوا أَنْ تَخْشَعَ قُلُوبُهُمْ لِذِكْرِ اللَّهِ وَمَا نَزَلَ مِنَ الْحَقِّ  “İman edenlerin Allah’ı zikretmekten ve inen haktan dolayı kalplerinin saygı ile ürpermesinin zamanı gelmedi mi?” [Hadid 16]

Ey Müslümanlar! Acılı ve hüzünlü kalplerle size sesleniyoruz, Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın çağrısına ne zaman icabet edeceksiniz?

 يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا مَا لَكُمْ إِذَا قِيلَ لَكُمُ انْفِرُوا فِي سَبِيلِ اللَّهِ اثَّاقَلْتُمْ إِلَى الْأَرْضِ أَرَضِيتُمْ بِالْحَيَاةِ الدُّنْيَا مِنَ الْآخِرَةِ فَمَا مَتَاعُ الْحَيَاةِ الدُّنْيَا فِي الْآخِرَةِ إِلَّا قَلِيلٌ * إِلَّا تَنْفِرُوا يُعَذِّبْكُمْ عَذَاباً أَلِيماً وَيَسْتَبْدِلْ قَوْماً غَيْرَكُمْ وَلَا تَضُرُّوهُ شَيْئاً وَاللَّهُ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ  “Ey iman edenler! Ne oldunuz ki, size “Allah yolunda sefere çıkın” denilince, yere çakılıp kaldınız. Yoksa ahiretten vazgeçip dünya hayatını mı seçtiniz? Oysa ahirete göre dünya hayatının yararı, pek az bir şeydir. Eğer Allah, yolunda sefere çıkmazsanız, sizi elem dolu bir azap ile cezalandırır ve yerinize sizden başka bir toplum getirir. Siz ise O’na hiçbir zarar veremezsiniz. Allah, her şeye hakkıyla gücü yetendir.” [Tevbe 38-39]

Ey genelkurmay başkanları ve subaylar! Size sesleniyoruz. Ne zaman Allah’a ve Rasûlü’ne yardım edecek, ne zaman Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın vaadi ve Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in müjdesi Raşidi Hilafeti kurmak için Hizb-ut Tahrir’e nusret vereceksiniz? Ne zaman hükümdarları, Allah’a ve Rasûlüne ihanet eden ajanları devireceksiniz?

Ey Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in ümmeti! Allah’ın indirdikleriyle hükmeden, Allah yolunda cihat eden ve insanlar arasında adaleti tesis eden Allah ve Rasûlüne sadık bir liderlik, akan kanınızı durduracak, kutsalları kurtaracak, size ve çocuklarınıza iyi bir yaşam sunacak, sizi izzet, zafer, güç sahibi eyleyecektir. Allah’ın rızası ise daha büyüktür. Hizb-ut Tahrir’in durmadan gece gündüz çağrıda bulunduğu, kulaklarınızı patlattığı ve gerçekleştirmek için Müslüman ordularından yardım istediği şey işte budur. Allah ve Rasûlü’nün izzet çağrısına ne zaman icabet edecek, yeryüzünde Allah’ın dinini hâkim kılmak için biat edeceksiniz?

Ey Muhammed SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in ümmeti! Allah’ın dinini yeryüzünde hâkim kılmak, Kudüs’ü özgürleştirmek, mazlumlara destek olmak büyük bir şereftir, Allah ve Rasûlüne ihanet edenler bu şerefe erişemezler. Gerçek müminler ancak bu büyük şerefe erişebilirler. Allah bu büyük şerefi takva sahiplerine özgü kılmıştır. Öyleyse ey akıl ve basiret sahipleri! İbret alın.

Son olarak Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın şu buyruğuyla size sesleniyoruz:

يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا هَلْ أَدُلُّكُمْ عَلَى تِجَارَةٍ تُنْجِيكُمْ مِنْ عَذَابٍ أَلِيمٍ * تُؤْمِنُونَ بِاللهِ وَرَسُولِهِ وَتُجَاهِدُونَ فِي سَبِيلِ اللهِ بِأَمْوَالِكُمْ وَأَنْفُسِكُمْ ذَلِكُمْ خَيْرٌ لَكُمْ إِنْ كُنْتُمْ تَعْلَمُونَ * يَغْفِرْ لَكُمْ ذُنُوبَكُمْ وَيُدْخِلْكُمْ جَنَّاتٍ تَجْرِي مِنْ تَحْتِهَا الْأَنْهَارُ وَمَسَاكِنَ طَيِّبَةً فِي جَنَّاتِ عَدْنٍ ذَلِكَ الْفَوْزُ الْعَظِيمُ * ‌وَأُخْرَى تُحِبُّونَهَا نَصْرٌ مِنَ اللهِ وَفَتْحٌ قَرِيبٌ وَبَشِّرِ الْمُؤْمِنِينَ * يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا كُونُوا أَنْصَارَ اللهِ كَمَا قَالَ عِيسَى ابْنُ مَرْيَمَ لِلْحَوَارِيِّينَ مَنْ أَنْصَارِي إِلَى اللهِ قَالَ الْحَوَارِيُّونَ نَحْنُ أَنْصَارُ اللهِ فَآمَنَتْ طَائِفَةٌ مِنْ بَنِي إِسْرَائِيلَ وَكَفَرَتْ طَائِفَةٌ فَأَيَّدْنَا الَّذِينَ آمَنُوا عَلَى عَدُوِّهِمْ فَأَصْبَحُوا ظَاهِرِينَ  “Ey iman edenler! Sizi acı bir azaptan kurtaracak ticareti size göstereyim mi? Allah’a ve Rasûlüne inanır, mallarınızla ve canlarınızla Allah yolunda cihat edersiniz. Eğer bilirseniz, bu sizin için daha hayırlıdır. İşte bu takdirde O, sizin günahlarınızı bağışlar, sizi zemininden ırmaklar akan cennetlere, Adn cennetlerindeki güzel meskenlere koyar. İşte en büyük kurtuluş budur. Seveceğiniz başka bir şey daha var: Allah’tan yardım ve yakın bir fetih. Müminleri (bunlarla) müjdele. Ey iman edenler! Allah’ın yardımcıları olun. Nitekim Meryem oğlu İsa havarilere: Allah’a (giden yolda) benim yardımcılarım kimdir? demişti. Havariler de: Allah (yolunun) yardımcıları biziz, demişlerdi. İsrail oğullarından bir zümre inanmış, bir zümre de inkâr etmişti. Nihayet biz inananları, düşmanlarına karşı destekledik. Böylece üstün geldiler.” [Saff 10-14]

Allah’ım, bu iyiliği ulaştır, Müslümanların gönüllerini ona aç. Ve bize senin katından yardımcı bir sultan kıl…Hamd alemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur.

حزب التحرير  
Hizb-ut Tahrir

H. 08 Cumâde’s Sânî 1445
M. 21 Aralık 2023

Diğerleri