MADDE – 124

MADDE-124: “Ferdi mülkiyet; mal veya menfaat yoluyla takdir edilen şer’î bir hükümdür. Bu hüküm mülkiyetin ait olduğu kimsenin ondan yararlanmasını ve ondan karşılık alabilmesini gerektirir.” Bu maddenin delili, malın bizzat kendisinden yararlanma ile ilgili olarak Şari’in izninden ibaret olan ferdi mülkiyetin tarifine delalet eden şer’î delillerdir. Bu aynı zamanda mülkiyetten faydalanmaya ait Şari’in iznini de

MADDE-124: “Ferdi mülkiyet; mal veya menfaat yoluyla takdir edilen şer’î bir hükümdür. Bu hüküm mülkiyetin ait olduğu kimsenin ondan yararlanmasını ve ondan karşılık alabilmesini gerektirir.”

Bu maddenin delili, malın bizzat kendisinden yararlanma ile ilgili olarak Şari’in izninden ibaret olan ferdi mülkiyetin tarifine delalet eden şer’î delillerdir. Bu aynı zamanda mülkiyetten faydalanmaya ait Şari’in iznini de kapsar. Maldan faydalanma da bir delile muhtaçtır. Çünkü mülkiyetten yararlanma işi kulun fiilidir. Bunun için onunla ilgili Şari’in hitabı lazımdır. Şari’in bu izini malın bizzat kendisini de kapsar. Yani maldan yararlanılabilip yararlanılamayacağı hususundaki Şari’nin hitabını da kapsar. Ancak her mal için bir delile lüzum yoktur. Her malla ilgili olarak asıl önemlidir. Bu asıl da Allahu Teâla’nın:

سَخَّرَ لَكُمْ مَا فِي الأرْضِ “Yerde olan her şeyi size boyun büktürdü”[1] ayeti gereğince genel bir delille mülk edinme iznin verilmiş olmasıdır.

Bu ayetle yer yüzünde bulunan her şeyi insanların mülk edinebilecekleri açıklanmıştır. Dolaysı ile bir malı mülk edinmenin yasaklanması için bir nassın olması lazımdır. Maldan yararlanmaya izin veren deliller o şeye sahip olmayı da mübah kılmaktadır. Bütün eşyanın insanlar için mübah olduğuna delalet eden deliller, insanın mutlak olarak her şeyi mülk edinebileceğini de ifade eder. İşte bu iki noktadan istinbatla mülkiyet tarif edilerek; mülkiyet; bizzat malın kendisinden faydalanabileceği hususunda Şari’nin iznidir şeklinde tarif edilmiştir.

Bu maddede zikredilen  mülkiyetin tarifinden kastedilen mana budur. Bir ekmeğin mülkiyetini misal olarak verelim: Ekmek bir maldır. Bu konuda takdir edilen şer’î hüküm; insanın tüketme, yararlanma ve mübadele yolları ile ekmekten yararlanmasına dair Şari’nin iznidir. Yararlanma ile ilgili Şari’nin izini, malikin ona kadir olmasını gerektirir. Bu da malikin, o ekmeği satabileceği gibi onu yeme hususunda da Şari’nin izin verdiği kimse olması demektir. Buna göre ekmeğe takdir olunan şer’î hüküm; ekmeği tüketme ve mübadele iznidir. Bu madde de zikredilen tarifin kaynağı da budur. Bu da, mallardan yararlanabilme ile ilgili Şari’in iznidir. Bu esasa göre bu madde konuldu.


[1] Hacc: 65

Diğerleri