• MADDE – 118

    MADDE – 118

    MADDE-118: “Çocuğa kefalet (bakmak) kadına farzdır ve onun hakkıdır. Kadın ister Müslüman ister gayrı Müslim olsun çocuk, bakıma muhtaç olduğu müddetçe çocuğa bakmak kadının görevidir. Çocuk bakıma ihtiyaç göstermeyecek durumda ise, bakılır; Veli ve çocuğa bakan kadın Müslüman ise, çocuk istediğinin yanında ikamet etmekte serbest bırakılır. Çocuk, ister erkek ister kadın olsun seçtiği kişiye verilir.

    DEVAMI
  • MADDE – 117

    MADDE – 117

    MADDE-117: “Evin işlerini yerine getirmekte karı koca tam bir yardımlaşma ile yardımlaşırlar. Kocanın üzerine düşen evin dışarıda yapılan bütün işlerini yerine getirmektir. Kadın üzerine düşen de evin içinde yapılan bütün işleri gücü yettiğince yerine getirmektir. Kadının gücünün yetmediği işleri karşılayabilecek kadar hizmetçi bulundurmak erkeğin üzerine yükümlülüktür.” Bu maddenin delili; Rasul (u)’in fiili ve sözüdür. Zira

    DEVAMI
  • MADDE – 116

    MADDE – 116

    MADDE-116: “Evlilik hayatı sükûn ve güven hayatıdır. İki kişinin birlikte yaşaması arkadaşlık ve dostluktan ibaret bir hayattır. Erkeğin eşi üzerindeki liderliği yönetim değil işlerin gözetimi yönünde bir liderliktir. Kadının kocasına itaati farz kılınmıştır. Yaşadığı çevreye göre kadının nafakasını temin etmek de erkeğe farzdır.” Bu maddenin delili, Allahu Teâla’nın şu ayetidir: هُوَ الَّذِي خَلَقَكُمْ مِنْ نَفْسٍ

    DEVAMI
  • MADDE – 115

    MADDE – 115

    MADDE-115: “Kadın ve erkekten her biri, ahlaka açısından tehlikeli, toplumu ifsad edici özelliği olan ve şer’î hükümlerden herhangi birinin içine giren herhangi bir işi yapmaktan men edilir. Mesela; erkeklerin kendisine olan meyillerinden faydalanmak için uçaklarda kadın hostes, berberlerde ve lokantalarda güzel oğlanlar çalıştırmak gibi işler yasaklanır.” Bu maddenin delili, Rafi b. Rifaa’dan rivayet edilen şu

    DEVAMI
  • MADDE – 114

    MADDE – 114

    MADDE-114: “Kadınların mahrem olmayanlarla yani yabancı erkeklerle bir arada bulunması, yabancı erkeklerin önünde mahrem yerlerini, kadınlık süslerini göstermesi ve avret yerlerini açığa vurması men edilir.” Bu madde şu üç hususu açıklamaktadır: 1- Halvetin (Kadının yabancı bir erkekle tenha bir yerde başbaşa kalmasının) yasaklanması. Bunun delili Rasul (u)’in şu sözüdür: وَلا يَخْلُوَنَّ رَجُلٌ بِامْرَأَةٍ فَإِنَّ ثَالِثَهُمَا

    DEVAMI
  • MADDE – 113

    MADDE – 113

    MADDE-113: “Kadın bir genel olan hayatta bir de özel olan hayatta yaşar. Genel hayatta açık saçık olmamak yalnız el ve yüzü görünebilecek şekilde olmak kaydıyla kadınlarla, mahrem erkeklerle ve yabancı erkeklerle bir arada yaşaması caizdir. Özel hayatta ise, ancak kadınlarla ve mahremleriyle bir arada yaşayabilir. Yabancı erkeklerle bir arada yaşaması caiz olmaz. Her iki halde

    DEVAMI
  • MADDE – 112

    MADDE – 112

    MADDE-112: “Kadının yönetimi yüklenmesi caiz değildir. Kadın; Halife, Vali, Amil, Mezalim Mahkemesinde kadı olamaz. Yönetimden sayılan herhangi bir işi bizzat üstlenemez.” Bu Maddenin delili Buhari’nin Ebu Bekre’den rivayet ettiği şu hadistir: Ebu Bekre dedi ki: Fars halkının, Kisra’nın kızını kendilerine kraliçe yaptıkları haberi Rasulullah (u)’a ulaşınca şöyle dedi: لَنْ يُفْلِحَ قَوْمٌ وَلَّوْا أَمْرَهُمُ امْرَأَةً “Yönetim

    DEVAMI
  • MADDE – 111

    MADDE – 111

    MADDE-111: “Kadının devlet memurluğuna mezalim mahkemesi dışında kadılık makamına tayin edilmesi, ümmet meclisine üye seçmesi ve seçilmesi, Halifenin seçimine ve biatına katılması caizdir.” Bu maddenin delili, icare hükmünün delilidir. Çünkü memur ücretle çalışandır, kadı da ücretle çalışandır. İcarenin delili ise genel olarak geldi; kadın ve erkeği kapsar. Ebu Hüreyre’den gelen bir rivayette Nebî (u) şöyle

    DEVAMI
  • MADDE – 110

    MADDE – 110

    MADDE-110: “Erkeklere verilen haklar kadınlara da verilir. İslâmiyetin kadın ve erkeklere şer’î delilerle tahsis ettiği haklar müstesna olmak üzere erkeklere yüklenen farzlar kadınlara da yüklenir. Kadın da ticaret, ziraat ve sanayi işlerine katılmak, muamelat ve akitlerde bulunmak hakkına sahiptir. Her nevi hakka sahip olur. Kendi başına veya başkasıyla malını çoğaltabilir. Hayat işlerinin hepsine bizzat katılabilir.”

    DEVAMI