MADDE – 85: “Vâsilik, vekillik gibi özel işlerden herhangi bir yetki sahibi olan ya da halife, yönetici, görevli gibi ve mezalim kadısı ve muhtesib gibi genel işlerde yetki sahibi olan bir şahısın veya vali veya devlet reisi veya yönetici veya görevli veya mezalim kadısı veya muhtesib olması itibarıyla dava ve müdafaa hususunda yetkisinde yerine bir
DEVAMIMADDE -84: “Her insanın dava ve müdafaada ister erkek olsun ister kadın olsun, ister müslüman ister gayri müslim olsun istediği kimseyi vekil tayin etme hakkı vardır. Bu durumda vekil ile müvekkil arasında bir fark yoktur. Vekilin ücretle vekil olması caizdir. Aralarındaki anlaşmaya göre vekil müvekkilden ücret almayı hak eder.” Bu madde; davada, mahkemede vekâletin caiz
DEVAMIMADDE -83: “Mezalim kazasında/yargısında, Kaza/yargı meclisi şart olmadığı gibi, davalının çağrılması ve davacının bulunması da şart değildir. Mezalim mahkemesinin mezalim hususunda hiç bir davalı olmasa bile mezalime bakma hakkı vardır.” Bunun delil şöyledir: Bu davaya bakmak için Kaza/yargı meclisi olması şartını belirleyen delil, davalının olmayışından dolayı mezalim mahkemesine mutabık düşmemektedir. Zira mezalim mahkemesinde davalının olmasına
DEVAMIMADDE -82: “Mezalim mahkemesi, ister devlet teşkilatındaki şahıslarla ilgili olsun, ister halifenin Şeriat’ın hükümlerine muhalefetiyle ilgili olsun, ister halifenin benimsediği anayasa, kanun ve şer’î hükümlerin nasslarından bir nassın manası ile ilgili olsun, ister herhangi bir vergi istemiyle ilgili olsun, ister ise bunlardan başka bir şeyle ilgili olsun mezalimden herhangi birisine bakma yetkisine sahiptir.” Bu maddenin
DEVAMIMADDE -81: “Mezalim kadısı, devlette herhangi bir yönetici ve görevliyi azletme hakkına sahip olduğu gibi halifeyi de azletme hakkına sahiptir.” Bu madde, yöneticileri azletmesi açısından mezalim kadısının yetkisini açıklıyor. Yönetici, tayin kararnamesi ile -ki buna göreve atama kararnamesi de denir-. Şöyle ki: Halife, yönetim olan velâyet hakkına sahiptir. Yine halife, tayin olan atama hakkına da
DEVAMIMADDE -80: “Mezalim kadılığı, bir ya da daha fazla sayıyla sınırlandırılmaz. Bilâkis sayıları neye ulaşırsa ulaşsın halifenin, mezalimi ortadan kaldırmak için ihtiyaç nispetinde mezalim kadısı tayin etme hakkı vardır. Ancak bizzat hüküm verilirken hüküm verme yetkisi ancak bir kadıya ait olur, başkalarının hüküm verme yetkileri yoktur. Mezalim kadılarından bir miktarı Kaza/yargı meclisi esnasında hüküm verme
DEVAMIMADDE -79: “Mezalim kadısı, halife ya da başkadı tarafından tayin edilir. Mezalim kadısının azledilmesi, muhasebesi, cezalandırılması ve nakli halife tarafından ya da halife yetki vermişse mezalim mahkemesi tarafından olur.[1] Mezalim kadısı halife aleyhine veya Tevfiz muavini aleyhine ve başkadı aleyhine bir şikayete veya bir zulüm davasına bakarken halife, mezalim kadısını azletme hakkına sahip olmaz.”[2] Bu
DEVAMIMADDE -78: “Mezalim kadısı, devletin otoritesi altında yaşayan herhangi bir şahıs üzerinde devlet tarafından hasıl olan her zulmü ortadan kaldırmak için tayin olunan kadıdır. Bu zulme maruz kalan kişi, ister devletin tebaasından olsun ister başkalarından olsun fark etmez. Bu zulüm, ister halife tarafından hasıl olsun ister ise ondan daha aşağı yönetici ve memurlar tarafından olsun
DEVAMIMADDE -77: “Muhtesib, kendilerinde muhtesibte aranan şartlar mevcud olan kimseleri kendisine vekiller olarak seçip çeşitli yerlere gönderme hakkına sahiptir. Onun seçip gönderdiği kişilerin, tayin edildikleri bölge ya da mahallede yetkili kılındıkları Kaza işlerinde hisbe vazifesini yerine getirme yetkileri vardır.” Bu madde; muhtesibin halife tarafından tayinin ona kendisine vekil tayin etme hakkının, kendi yerine başkasını vekil
DEVAMI