Soru: Esselamu Aleykum ve Rahmetullah ve Berekâtuh celil Şeyhimiz. Tahıyyeten tayyibeten ve ba’d: Benim sorum, ümmet ile Halife arasında karşılıklı rıza akdi olan biat hakkında olacaktır. Mevcut sistemlerde olduğu üzere dört veya beş yıllık süreliğine olduğu gibi belirli bir süreyle sınırlandırılması caiz midir? Bunu söyleyenlerin delili veya şibhi delili var mıdır? Allah sizi mübarek kılsın
Soru:
Esselamu Aleykum ve Rahmetullah ve Berekâtuh celil Şeyhimiz. Tahıyyeten tayyibeten ve ba’d:
Benim sorum, ümmet ile Halife arasında karşılıklı rıza akdi olan biat hakkında olacaktır. Mevcut sistemlerde olduğu üzere dört veya beş yıllık süreliğine olduğu gibi belirli bir süreyle sınırlandırılması caiz midir? Bunu söyleyenlerin delili veya şibhi delili var mıdır?
Allah sizi mübarek kılsın ve Allah bizi ve sizleri, İslam’ın zaferi ve iktidarı için çalışanlardan eylesin.
Cevap:
Ve Aleykumselam ve Rahmetullahi ve Berekâtuh
1- Halife’ye biat ile ilgili nâsslar, belli bir süreyle sınırlandırılmasına aykırıdır. Çünkü Rasul Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e ve Raşid Halifelere biat etmek, Allah Subhanehu’nun Kitabı ve Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in sünnetiyle yönetmeye dayanmakta olup sınırlandırılan işte budur. Şayet Halife, Allah Subhanehu’nun Kitabı ve Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in sünnetiyle yönetmeyi terk ederse, Halife’nin azlinin ve mezalimin salahiyetinin keyfiyetini ayrıntılı olarak açıklayan bu husustaki şerî hükümlere göre görevi (velayeti) sona erer… Başka bir sınırlamanın konulması caiz değildir. Çünkü bu, Allah Subhanehu’nun Kitabı ve Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in sünnetiyle yönetmek olan biatin nâssına aykırıdır ve bu da sünnet ve sahabenin icmasıyla sabittir:
Sünnete gelince: Buhari, Ubade İbn Sâmit’in… şöyle dediğini tahric etmiştir: Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem bizi çağırdı ve biz de ona biat ettik. Bizden aldığı biat arasında şunlar vardı: أَنْ بَايَعَنَا عَلَى السَّمْعِ وَالطَّاعَةِ فِي مَنْشَطِنَا وَمَكْرَهِنَا، وَعُسْرِنَا وَيُسْرِنَا، وَأَثَرَةٍ عَلَيْنَا، وَأَنْ لَا نُنَازِعَ الْأَمْرَ أَهْلَهُ “Zorlukta ve kolaylıkta, hoşnutluk ve hoşnutsuzlukta, ağırımıza gitse de işitip itaat edeceğimize, emir sahipleriyle çekişmeyeceğimize dair biat ettik.” Ve şöyle dedi: إِلَّا أَنْ تَرَوْا كُفْرًا بَوَاحًا عِنْدَكُمْ مِنَ اللهِ فِيهِ بُرْهَانٌ “Ancak elinizde apaçık küfür (üzere olduklarına) dair Allah’tan bir burhan görmeniz müstesna.” [Aynı şekilde bunu Müslim de tahric etmiştir.]
Yine Müslim, Yahya İbn Husaynî’den, o da nenesi Ummu’l Husaynî’den şöyle dediğini tahric etmiştir: Onun şöyle dediğini işittim: Allah’ın Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurmuştur: إِنْ أُمِّرَ عَلَيْكُمْ عَبْدٌ مُجَدَّعٌ – حَسِبْتُهَا قَالَتْ – أَسْوَدُ، يَقُودُكُمْ بِكِتَابِ اللهِ تَعَالَى، فَاسْمَعُوا لَهُ وَأَطِيعُوا “Üzerinize kulağı kesik -sanırım şöyle dedi- siyah bir köle emir olsa dahi, sizi Allahu Teala’nın Kitabı ile idare ettiği sürece onu dinleyin ve itaat edin.”
Tüm bunlardan açığa çıkmaktadır ki; Allah Subhanehu’nun Kitabı ve Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in sünnetiyle yönettiği, apaçık bir küfür olmadığı, yani kesinlikle şeriata muhalefet etmediği sürece biat ve itaat devam etmektedir.
Sahabenin icmasına gelince: Raşid Halifelere biat, Allah Subhanehu’nun Kitabı ve Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’in sünneti üzerine olmuş, belirli bir dönem için olmamış ve onların biatleri, Sahabe Rıdvanullahi Aleyhim’den bir grup tarafından olmuştur. Böylece müddetin sınırlı olmadığına, bilakis Allah Subhanehu ve Rasulü Sallallahu Aleyhi ve Sellem’e itaat üzerinde duran, yani Allah’ın indirdikleriyle hükmeden Halife’nin devam edeceğine dair icma olmuştur. Mamer İbn Raşid’in el-Câmi’de şöyle dediği rivayet edilmiştir: Ebu Bekir bize hutbe verdi ve şöyle dedi: “Ey insanlar! Üzerinize emir oldum. Halbuki ben sizin en hayırlınız değilim…Allah’a ve Rasulü’ne itaat ettiğim sürece bana itaat edin. Eğer Allah ve Rasulü’ne itaat etmezsem, siz de bana itaat etmeyin. Haydi namaza kalkın. Allah size merhamet etsin.”
Bu delillerden, müddetin sınırlı olmadığı, bilakis Halife’nin Allah ve Rasulü’ne itaat etmesinin şart olduğu, Halife’nin Allah’ın indirdikleriyle hükmettiği sürece görevinin (velayetinin) devam edeceği, kati olan bir nâssa muhalefet ettiğinde bir veya iki ay olsa bile velayetinin sona ereceği açığa çıkmaktadır… Bu ise, Halife’nin azledilmesi ve Mezalim Kâdısı’nın salahiyeti hakkında varit olan şerî hükümlere göredir…
2- Müddetin sınırlı olduğunu söyleyenler için, bir delil veya şibhi delil olmasına gelince; Biz onların bir delil veya şibhi delillerinin olduğunu düşünmüyoruz. Nitekim bu meselenin tamamını, H. 16 Cumade’l Ahir 1434 M. 06/04/2013 tarihinde yayınladığımız soru cevapta ayrıntılı olarak açıkladık. Oraya müracaat edilebilir.
Kardeşiniz H. 26 Muharrem 1438
Ata İbn Halil Ebu Raşta M. 27/10/2016
Cevaba, emirin aşağıdaki web sitesinden bağlanabilirsiniz:
http://archive.hizb-ut-tahrir.info/arabic/index.php/HTAmeer/QAsingle/3750/