İtalyan haber ajansı ANSA, çoğu Afganistan, Pakistan ve İran’dan 60 mültecinin, İtalya açıklarında bir tekne faciasında hayatını kaybettiğini bildirdi. 250 mülteciyi taşıyan tekne, İtalya’nın güneyindeki Crotone kenti açıklarında battı. Bu arada 19 Şubat 2023 Pazar günü Bulgar polisi bir kargo kamyonunun içinde 18 Afganlının cesedinin bulunduğunu duyurdu. Mültecilerin oksijen yetersizliğinden hayatlarını kaybettiklerine inanılıyor. Hizb-ut Tahrir
İtalyan haber ajansı ANSA, çoğu Afganistan, Pakistan ve İran’dan 60 mültecinin, İtalya açıklarında bir tekne faciasında hayatını kaybettiğini bildirdi. 250 mülteciyi taşıyan tekne, İtalya’nın güneyindeki Crotone kenti açıklarında battı. Bu arada 19 Şubat 2023 Pazar günü Bulgar polisi bir kargo kamyonunun içinde 18 Afganlının cesedinin bulunduğunu duyurdu. Mültecilerin oksijen yetersizliğinden hayatlarını kaybettiklerine inanılıyor.
Hizb-ut Tahrir / Afganistan Vilayeti Medya Bürosu, bu elim olay karşısında derin üzüntülerini dile getirmekte, bunların en hayırlı ümmetin, Allah’ın tüm insanlığı hidayete eriştirme görevini yüklediği bir ümmetin maruz kaldığı sefalet ve azabın sadece küçük örnekleri olduğunu belirtmektedir.
كُنتُمْ خَيْرَ أُمَّةٍ أُخْرِجَتْ لِلنَّاسِ تَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَتَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنكَرِ وَتُؤْمِنُونَ بِاللَّهِ“Siz, insanların iyiliği için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz; iyiliği emreder, kötülükten meneder ve Allah’a inanırsınız.” [Ali İmran 110]
İslam Devleti altında üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmek için bu ümmet, Avrupa’ya yönelmiş, Viyana ve Moskova kapılarına dayanmıştır. Ancak küresel sorumluluğunu unutmasının yanı sıra devletini de yitirince bu ümmetin çocukları çareyi Batı’ya göç etmekte bulmuştur.
Hilafet’in yıkılmasıyla kafir Batı, ülkemizi işgal etti ve birçok parçaya böldü, zararlı yöneticileri ve yozlaşmış küfür rejimleri bize dayattı, kaynaklarımızı yağmaladı. Artık Hilafetin tebaasının kendisini güvende ve refahta hissedecekleri bir Dar’ul İslam yok. Sömürgecilik, bizi uzun bir savaşa, suni yoksulluğa ve ulusal sınırlar temelinde ölümcül bölünmelere sürüklemiştir. Tüm bu olaylar karşısında kimisi sorumluluğunu yerine getirmek için mücadele ederken kimisi de ülkeyi terk etmiştir. İslam ümmetini uyandırmak, sömürgecilikten kurtarmak ve Hilafeti kurmak yerine ne yazık ki Batı kültür ve uygarlığını ideal bir yaşam biçimi olarak görmüşlerdir. Huzur ve güvenliği bir lütuf olarak görmeleri, kafirler arasında yaşamak için Batı’ya yönelmelerini sağlamış, bunun ne kadar korkunç sonuçlar doğuracağının farkına varmamışlardır.
Öte yandan Müslümanların yöneticileri, Batılı efendilerinden ayrıcalıklar elde etmek için mülteciler sorununu istismar etmektedir. Batılı hükümetler ve kuruluşlar da görünüşte insan hakları ve insanlığı savunuyormuş kisvesi altında mültecilere acımasızca davranmışlardır. Mültecileri siyasi bir araç olarak kullanmaktalar, genç iş gücünü ve yeteneklerini ekonomik büyümeleri ve üretimleri için bir istihdam kaynağı olarak görmektedirler.
Bu nedenle Afganistan’ın mevcut yöneticileri, Müslümanların fikri eğitimine ciddi önem vermeli, barınak, yiyecek, giyecek, güvenlik, eğitim ve sağlık gibi insanların ve toplumun temel ihtiyaçlarını karşılamalıdır. Böylece insanlar teşviklere kapılmayacak, kafir ülkelerin dünyalık vaatlerine kanıp aldanmayacaklardır. Bu nedenle istikrarlı ve samimi bir toplum yaratmak için uygun bir sisteme ve kapsamlı bir gündeme ihtiyacımız var. Böylelikle o sistemin şemsiyesi altında mülteciler olarak değil, fatihler ve iyilik taşıyıcıları olarak yeniden kafirlerin yurduna doğru ilerleyeceğiz.