Hamd Allah’a mahsustur. Salat ve selam Rasûlullah’a, onun Âline, ashabına ve onu dost edinenler üzerine olsun. Ve badu İnsanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmet olan İslam ümmetine, ﴿كُنْتُمْ خَيْرَ أُمَّةٍ أُخْرِجَتْ لِلنَّاسِ تَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَتَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنْكَرِ وَتُؤْمِنُونَ بِاللَّهِ﴾ “Siz, insanların iyiliği için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz; iyiliği emreder, kötülükten meneder ve Allah’a inanırsınız.”
Hamd Allah’a mahsustur. Salat ve selam Rasûlullah’a, onun Âline, ashabına ve onu dost edinenler üzerine olsun. Ve badu
İnsanlar için çıkarılmış en hayırlı ümmet olan İslam ümmetine, ﴿كُنْتُمْ خَيْرَ أُمَّةٍ أُخْرِجَتْ لِلنَّاسِ تَأْمُرُونَ بِالْمَعْرُوفِ وَتَنْهَوْنَ عَنِ الْمُنْكَرِ وَتُؤْمِنُونَ بِاللَّهِ﴾ “Siz, insanların iyiliği için ortaya çıkarılmış en hayırlı ümmetsiniz; iyiliği emreder, kötülükten meneder ve Allah’a inanırsınız.” [Ali İmran 110]
Güzel söz söyleyip, Salih amel işleyen dindar ve takvalı -ki biz kimseyi Allah’a karşı temize çıkarmayız- davet taşıyıcılarına. Allah, bu niteliğe haiz olanlara övgüde bulunmuştur: ﴿وَمَنْ أَحْسَنُ قَوْلًا مِمَّنْ دَعَا إِلَى اللهِ وَعَمِلَ صَالِحًا وَقَالَ إِنَّنِي مِنَ الْمُسْلِمِينَ﴾ “Allah’a çağıran, salih amel işleyen ve “Kuşkusuz ben Müslümanlardanım” diyenden daha güzel sözlü kimdir?” [Fussilet 33]
Doğruluk ve samimiyetle sayfayı ziyaret edip hayır arayan saygıdeğer ziyaretçilerini Allah en güzel şekilde ödüllendirsin.
Hepinizin mübarek İydü’l Fıtr’ını tebrik ediyorum… Allah itaatlerinizi kabul etsin… Şüphesiz Allah Salih kimselerin velisidir…
Ey değerli kardeşlerim! Bu bayram, hilkat garibesi Yahudi devletinin kendisine füze, roket ve uçak sağlayan Amerika’nın desteğiyle Gazze ve tüm Filistin’de insanlara, ağaçlara ve taşlara karşı vahşet işlediği bir döneme denk geliyor… Yahudi varlığının Amerikan desteğiyle bu suçu işlemesi garip değil. Zira onlar, İslam ve Müslümanların düşmanıdırlar. Ancak garip olan, başta Filistin’e komşu ülkeler olmak üzere Müslüman ülkelerdeki yöneticilerin hiçbirinin, Gazze ve halkını desteklemek, Mescid-i Aksa ve çevresinin yardımına koşmak, Yahudi varlığının kökünü kazımak, sonra da tüm Filistin’i halkına iade etmek için ordularını seferber etme zahmetinde bulunmamasıdır… Müslüman toprağını işgal edenler ve halkını oradan çıkaranlar, Müslüman orduları ile savaşmayı ve halkını çıkardıkları gibi oradan çıkarılmayı hak etmiyor mu? ﴿وَاقْتُلُوهُمْ حَيْثُ ثَقِفْتُمُوهُمْ وَأَخْرِجُوهُمْ مِنْ حَيْثُ أَخْرَجُوكُمْ﴾ “Onları nerede yakalarsanız öldürün. Sizi çıkardıkları yerden (Mekke’den) siz de onları çıkarın.” [Bakara 191] Nasıl oluyor da yöneticiler bunun farkında değiller? Azgınlıkları onları altetmiştir. Başta Amerika olmak üzere sömürgeci kâfirlerin emrine amadedirler. Çarpık koltuklarını korumak için Amerika’nın hiçbir emrini geri çevirmiyorlar﴿قَاتَلَهُمُ اللهُ أَنَّى يُؤْفَكُونَ﴾ “Allah onları kahretsin! Nasıl da döndürülüyorlar!” [Münafikun 4]
Ey kardeşlerim! Bu savaş iki önemli şeyi açığa çıkarmıştır:
Birincisi, Allah’ın Kitabında da belirttiği gibi Yahudilerin zayıflık ve alçaklığını. ﴿ضُرِبَتْ عَلَيْهِمُ الذِّلَّةُ أَيْنَ مَا ثُقِفُوا إِلَّا بِحَبْلٍ مِنَ اللهِ وَحَبْلٍ مِنَ النَّاسِ﴾ “Allah’tan bir ipe ve insanlardan bir ipe tutunmadıkça, nerede bulunurlarsa bulunsunlar, onlara alçaklık damgası vurulmuştur” [Ali İmran 112] Peygamberlerinden sonra Allah’ın ipini kesmişlerdir. Geriye sadece Amerika ve yandaşlarının ipi kalmıştır. Böylesi bir topluluk savaşta zafer elde edemez… Sayıca ve silahça daha az bir grupla savaşıyor olsalar da Gazze halkına yönelik acımasız saldırılarının üzerinden 6 aydan fazla bir zaman geçmiş olmasına rağmen hedeflerine ulaşamamışlardır…
İkincisi, Müslüman ülkelerdeki yöneticilerin ihaneti. Sanki mesele kendilerini ilgilendirmiyormuş gibi, Gazze’ye ve halkını desteklemek için ordularını seferber etmemişlerdir! Ya da tarafsız kalmışlardır ama düşmana daha yakındırlar… Olan biteni izlemektedirler, içlerinden en aklı başında olanları, şehitleri ve yaralıları saymaktadır. ﴿صُمٌّ بُكْمٌ عُمْيٌ فَهُمْ لَا يَرْجِعُونَ﴾ “Onlar sağırlar, dilsizler ve körlerdir. Bu sebeple akletmezler.” [Bakara 18]
Bu iki mesele, Müslüman ordulardaki samimi güç sahiplerini, Allah’ın Filistin işgalcisi Yahudilerle savaşma farzını yerine getirmek için genel seferberlik ilan etmeye sevk etmelidir. ﴿وَلَا تَهِنُوا فِي ابْتِغَاءِ الْقَوْمِ إِن تَكُونُوا تَأْلَمُونَ فَإِنَّهُمْ يَأْلَمُونَ كَمَا تَأْلَمُونَ وَتَرْجُونَ مِنَ اللهِ مَا لَا يَرْجُونَ﴾ “O (düşman) topluluğu takip etmekte gevşeklik göstermeyin. Eğer siz acı çekiyorsanız onlar da, sizin çektiğiniz gibi acı çekmektedirler. Üstelik siz Allah’tan, onların ümit etmedikleri şeyleri umuyorsunuz.” [Nisa 104] Onların varlıklarını ancak bu şekilde yok edebilirsiniz, çünkü onlar Allah katında savaşta zafer elde edemeyecek kadar önemsizdirler. Sonra da Allah’ın vaadi gerçekleşecektir. ﴿فَإِذَا جَاءَ وَعْدُ الْآخِرَةِ لِيَسُوءُوا وُجُوهَكُمْ وَلِيَدْخُلُوا الْمَسْجِدَ كَمَا دَخَلُوهُ أَوَّلَ مَرَّةٍ وَلِيُتَبِّرُوا مَا عَلَوْا تَتْبِيراً﴾ “İki vaatten ikincisinin vakti gelince, yüzünüzü üzüntüye sokmaları, kötülük yapmaları, önceden Mescid’e girdikleri gibi girmeleri, ele geçirdikleri yerleri harap etmeleri için onları tekrar göndereceğiz.” [İsra 7]
Hadi ey Müslüman orduları! Gazze’deki kardeşlerinizin yardımına koşun. Müslüman ülkelerdeki baskıcı rejimler yolunuza çıkarsa, onları devirin… Rasûlullah SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in müjdesini gerçekleştirmek için onların yerine Nübüvvet metodu üzere Hilafet’i kurun. «ثُمَّ تَكُونُ مُلْكاً جَبْرِيَّةً فَتَكُونُ مَا شَاءَ اللَّهُ أَنْ تَكُونَ، ثُمَّ يَرْفَعُهَا إِذَا شَاءَ أَنْ يَرْفَعَهَا، ثُمَّ تَكُونُ خِلَافَةً عَلَى مِنْهَاجِ النُّبُوَّةِ، ثُمَّ سَكَتَ» “Daha sonra ceberut bir saltanat olacaktır. O da Allah’ın dilediği kadar devam edecektir. Ardından Allah dilediği zaman onu ortadan kaldıracaktır. Sonra, nübüvvet metodu üzere Hilafet olacaktır. Sonra da sustu” [Ahmed] O zaman Halife, yardımcıları ve en üst rütbeden en alt rütbeye kadar İslam’ın askerleri zaferden zafere koşacaklar, ümmetle birlikte tekbirler getirecekler, Rableriyle güçlü ve dinleriyle izzetli olacaklardır. Hiçbir düşman, İslam topraklarında bir varlık göstermeye cesaret edemeyecektir… ﴿وَيَوْمَئِذٍ يَفْرَحُ الْمُؤْمِنُونَ * بِنَصْرِ اللَّهِ يَنْصُرُ مَنْ يَشَاءُ وَهُوَ الْعَزِيزُ الرَّحِيمُ﴾ “O gün Allah’ın zafer vermesiyle müminler sevinecektir. Allah, dilediğine yardım eder. O, mutlak güç sahibidir, çok merhametlidir.” [Rum 4-6]
Sonuç olarak kardeşlerim, İydü’l Fıtrı’nızı kutluyor, bu mübarek ayda oruç ve kıyamı Allah Subhânehu ve Teâlâ ve Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem’i razı edecek şekilde eda etmiş olmanızı diliyorum… Ayrıca Allah Subhânehu ve Teâlâ’dan bu bayramın İslam ve Müslümanlar için hayırlara, bereketlere ve zaferlere vesile olmasını niyaz ediyorum. ﴿وَاللَّهُ غَالِبٌ عَلَى أَمْرِهِ وَلَكِنَّ أَكْثَرَ النَّاسِ لَا يَعْلَمُونَ﴾ “Allah, işinde galiptir, fakat insanların çoğu bunu bilmezler.” [Yusuf 21]
Ve’s Selamu Aleykum ve Rahmetullahi ve Berakâtuh
Kardeşiniz Ata Bin Halil Ebu Raşta
H.01 Şevval 1445
M.10 Nisan 2024