Hizb-ut Tahrir / Lübnan Vilayeti, 3 Mart 1924 tarihinde Osmanlı Hilafetinin yıkılışının 100. yıldönümü münasebetiyle Trablus’taki Kültür Derneği Merkezinde “Hilafet Ülkenin Kurtarıcısı, Kulların Koruyucusu” başlıklı bir konferans düzenledi. Katılımcılar, konferansa yoğun ilgi gösterdi. Konferansın programı şu şekilde ilerledi: Konferansın açılışında Şeyh Halid Saif, İsra Suresi’nden bazı ayetler okudu. Ardından Hizb ut-Tahrir / Lübnan Vilayeti Merkezi
Hizb-ut Tahrir / Lübnan Vilayeti, 3 Mart 1924 tarihinde Osmanlı Hilafetinin yıkılışının 100. yıldönümü münasebetiyle Trablus’taki Kültür Derneği Merkezinde “Hilafet Ülkenin Kurtarıcısı, Kulların Koruyucusu” başlıklı bir konferans düzenledi. Katılımcılar, konferansa yoğun ilgi gösterdi. Konferansın programı şu şekilde ilerledi:
Konferansın açılışında Şeyh Halid Saif, İsra Suresi’nden bazı ayetler okudu.
Ardından Hizb ut-Tahrir / Lübnan Vilayeti Merkezi Temas Komitesi Başkanı Dr. Muhammed Caber açılış konuşması yaptı. Konuşmasında, Müslümanların asıl sorununun Hilafetin yokluğu olduğuna vurgu yapan Caber, Hilafetin Müslümanlar için güvenli bir sığınak olduğunu, düşmanları karşısında onları koruyup kolladığını belirtti. Hilafet için çalışmanın ölüm kalım meselesi olduğuna işaret eden Caber, bir sonraki konferansın Halifeliğin gölgesinde ve “Hilafetin Hakimiyeti” başlığı altında yapılması dileğinde bulundu.
Ardından Efendimiz Musa Aleyhisselam’dan bu yana hak ile batıl arasındaki mücadele açısından Beyt’ül Makdis’in önemine değinen ve Beyt’ül Makdis’in İslam’daki yerini ele aldığı bir konuşma yapan Ahmed El Kasas, Beyt’ül Makdis’i Ömer döneminde Hilafetin nasıl fethettiğine, Abbasi Hilafetinin komutanı Selahaddin Eyyubi’nin nasıl onu Haçlılardan kurtardığına, Osmanlı Hilafetinin özellikle Halife Abdülhamid’in nasıl onu koruduğuna ve Hilafetin yıkılışından sonra Kudüs’ün nasıl düştüğüne vurgu yaptı. El Kasas ayrıca büyük devletlerin ve İslam dünyasındaki tiran liderlerin yardımıyla Yahudi varlığının Gazze’de işlediği suçlara da değindi. Müslümanların bir halifesi olsaydı, Yahudiler ve destekçilerinin bu katliamları asla gerçekleştiremeyeceğini, daha doğrusu Yahudi varlığı diye bir varlığın olmayacağını söyledi.
Ardından ikinci konuşmayı Hizb-ut Tahrir Merkezi Medya Ofisi Direktörü Mühendis Salah Adada yaptı. Konuşmasında Adada ajan Arap yöneticilerinin ümmetin bireylerini ve ordularını nasıl zincirlere vurduklarından, ümmetin kaynadığından, yöneticilerden kurtulmak ve Allah’ın şeriatıyla yönetmek için fırsat kolladığından bahsetti. Hilafet ve kuruluşu ile ilgili olarak ümmet arasında oluşan kamuoyuna dikkat çeken Adada, ümmetin Hilafeti benimseme olasılığına ve kapasitesine atıfta bulundu.
Adada’nın konuşmasının ardından Merkezi Medya Ofisi ile El Vakiye televizyonunun hazırladığı ve Mübarek Toprak Filistin’de yaşanan olayları ve orduların rolünü ele alan bir video gösterimi yapıldı.
Video gösteriminin ardından Şeyh Ahmed El-Sufi, Allah Subhânehu ve Teâlâ’nın vaadi ve Rasûl SallAllahu Aleyhi ve Sellem’in müjdesi olan Hilafet Devletini kurmak için bireylerin, alimlerin, orduların, subayların ve liderlerin oynaması gereken rolden bahsetti.
Ardından Hizb-ut Tahrir / Lübnan Vilayeti Medya Bürosu Başkanı, konferansın sonuç bildirgesini okudu. Partinin, Müslüman ülkeleri bölen ve birbirlerini desteklemelerini engelleyen Sykes-Picot düşüncesi ve gerçekliğini yok etmek için ümmetle birlikte çalıştığı vurgulanan sonuç bildirgesinde, partinin, yöneticilerin tahtlarını devirmek ve otoriteyi ümmete geri vermek için ordulara yönelik faaliyetler yürüttüğü ve onlara bir proje taşıdığı kaydedildi.
Bildirgede ayrıca
– Genel olarak dünyadaki Müslümanlara ve özel olarak Lübnan’daki Müslümanlara.
– Ordulardaki güç ve kuvvet ehline.
– Başta Hizb-ut Tahrir emiri Celil Alim Ata b. Halil Ebu Raşta olmak üzere Hizb-ut Tahrir’li davet taşıyıcılarına, saygıdeğer Medya bürosu üyelerine ve ordulardan nusret talebinde bulunmak için çalışanlara yönelik mesajlar da yer aldı.
Davete icabet ettikleri için katılımcılara teşekkür edildiği bildirgede, konferansı canlı yayınlamak için gösterdikleri çabadan dolayı Merkez Medya Ofisi ve El Vakiye kanalı çalışanlarına da teşekkür edildi.
Hizb-ut Tahrir / Lübnan Vilayeti Medya Bürosu olarak biz de, Yüce Allah’tan ülkenin kurtarıcısı, kulların koruyucusu olan Nübüvvet metodu üzere ikinci Raşidi Hilafeti kurulmasını nasip ederek bu faaliyetleri zafer ve sevinçle taçlandırmasını niyaz ediyoruz.
حزب التحرير
Hizb-ut Tahrir
Lübnan Vilâyeti
Medya Bürosu