MADDE-173: “Öğrenim programı tek olur. Devlet programından başka bir programa izin verilmez. Devlet programına bağlı eğitim usulüne uygun ve öğretim siyasetini ve amacını gerçekleştirici olduğu ve yabancı olmadığı takdirde özel okulların açılması yasaklanmaz.” Bu, imama verilmiş olan mübah haklardan birisidir. İmam; bu mübah olan hususta, belli bir üslub ve metodu halka uygulama hakkına sahiptir. Nitekim
MADDE-173: “Öğrenim programı tek olur. Devlet programından başka bir programa izin verilmez. Devlet programına bağlı eğitim usulüne uygun ve öğretim siyasetini ve amacını gerçekleştirici olduğu ve yabancı olmadığı takdirde özel okulların açılması yasaklanmaz.”
Bu, imama verilmiş olan mübah haklardan birisidir. İmam; bu mübah olan hususta, belli bir üslub ve metodu halka uygulama hakkına sahiptir. Nitekim Osman (t)’ın, mübah olan hususlardan birini, tekbir üslub halinde herkesi uygulamaya mecbur kıldığı bir olayı,burada zikredebiliriz Osman (t) Mushafın nüshalarını çıkartarak İslâm Devleti’nin çeşitli beldelerine göndermiştir; herkese bu Mushaflara göre kıraatlarını mecbur etmiştir. Bilindiği gibi, bütün ilimler mübahtır. Aynı zamanda bu ilimleri öğrenme yolları ve metotları da mübahtır. Çünkü bu aynı zamanda bilgi sahasına girer. Fakat, bilinen bu bilgileri veya öğrenimi yapılan bilgileri; bir takım program ve metotlar içerisinde intizama sokma, aynen devlet dairelerinde düzenleme gibi, eğitim ve öğretim düzenlemesine ait bir üsluptur. İmam; halkı idare etme görevleri içerisinde bulunan konularda, muayyen bir üslub tercihine giderek, halkı da tercih ettiği bu üsluba uymasını mecbur edebilir. Halkın da bu üsluba itaatı vacibtir.
Devletin tercih ve tayin ettiği programdan başka, her hangi bir programı uygulamaya koyanlara, devletin engel olabileceğine dair delile gelince; bu delil imama, kendi rey ve içtihadına dayanarak istediği hususlarda tasarruf yetkisini verdiği gibi, muayyen bir üslub ve metot seçme yetkisini de vermektedir; İmam bir hususu tercih ederse, halkın, o tercih edilen meselede İmama itaati vacib olur. Zira, İmama itaat, Kur’an’da şu şekilde zikredilmiştir:
آمَنُوا أَطِيعُوا اللَّهَ وَأَطِيعُوا الرَّسُولَ وَأُوْلِي الأمْرِ مِنْكُمْ “Allah’a, Rasulü’ne ve sizden olan emir sahiplerine itaat edin.”[1]
Bu hususta, aynı zamanda hadis-i şerifler de zikredilmiştir, mesela;
وَمَنْ يُطِعِ الأمِيرَ فَقَدْ أَطَاعَنِي “Kim emire itaat ederse bana itaat etmiş olur.”[2]
Yine bir başka hadiste de şöyle demiştir:
“Dinleyin ve itaat edin. İsterse üzerinize, kafası siyah üzüm tanesi gibi siyah bir Habeşli köle tayin edilmiş olsa da, ona itaat edin.”
İmama itaat etmek demek; onun rey ve ictihadı ile benimsediği ve seçtiği hususta ona itaat demektir. Bu durumda, ona itaat, ululemre itaat olmuş olur. Fakat; mendub, mübah, vacip ve haramlar gibi şer’î hükümler hakkında imamın verdiği emre itaat, aslında ona itaat değil, Allah’a itaattir. Zira, Halife; bir masiyetle emrederse ona itaat edilmez, delili bu hususa bir açıklık getirmektedir. Nitekim Rasul (u) şöyle buyurmuştur:
“Ancak bir masiyetle emrolursan itaat etmek sana farz olmaz.”
Başka bir hadiste de şöyle demiştir:
لا طَاعَةَ لِمَخْلُوقٍ فِي مَعْصِيَةِ الْخَالِقِ “Allah’a isyanın olduğu yerde kula itaat yoktur.”[3]
İmama itaat etmek; onun rey ve içtihadına göre, benimsediği herhangi bir konuda, halkın ona itaat etmesidir. İmam; mübah gördüğü sahadan uygun gördüğü muayyen bir programı tercih edip, tatbikatını halka emreder, karşı çıkmayı da yasaklarsa, İmama itaat vacib olur. Bu öğretim ile ilgili politikada, bir birlik sağlamak için de olabilir.
Fakat, özel medrese ve okulların serbestçe
açılabileceği meselesine gelince; bilindiği gibi, Peygamber (u) insanlara İslâmiyeti öğretmeleri için, her
tarafa öğretmenler göndermiştir. Giden öğretmenler, Müslümanların birbirlerine
ilim öğretmelerine müsamaha ediyorlardı; bu tatbikat, herkesin ücretli veya
ücretsiz olarak istediğini istediği kimseye öğretebileceğine, istediği okulu
açabileceğine bir delil teşkil eder. Ancak; bu durumda olan kimseler, Halifenin
emrine itaat hususundaki noktadan hareketle, devletin tespit ettiği öğretim
politikası doğrultusunda, hareket etmek hususunda, diğer insanlar gibi, itaat
etmek mecburiyetindedir. Yabancı okulların, İslâm beldelerinde açılmasını
yasaklamak, onların Müslüman nesile ait akide ve inançlarının fesadına sebep
olduğu ve haramın işlenmesine vesile olduğu içindir.
[1] Nisa: 59
[2] Buhari, K. Cihad ve’s Seyr, 2737
[3] Tirmizi, K. Cihad