MADDE – 54

MADDE-54:   “İç Güvenlik Dairesi, güvenlikle yakından ilgili her hususun idaresini ve ülkede güvenliğin silahlı kuvvetler vasıtasıyla korunmasını üstlenen dairedir. Güvenliğin korunması için polis teşkilatını baş vesile olarak ele alır.” İç Güvenlik Dairesi, güvenlikle ilgili her hususun idaresini, ülkede güvenliğin silahlı kuvvetler vasıtasıyla korunmasını üstlenir. Polis teşkilatını, güvenliğin korunması için baş vesile olarak ele alır. İç

MADDE-54:   “İç Güvenlik Dairesi, güvenlikle yakından ilgili her hususun idaresini ve ülkede güvenliğin silahlı kuvvetler vasıtasıyla korunmasını üstlenen dairedir. Güvenliğin korunması için polis teşkilatını baş vesile olarak ele alır.”

İç Güvenlik Dairesi, güvenlikle ilgili her hususun idaresini, ülkede güvenliğin silahlı kuvvetler vasıtasıyla korunmasını üstlenir. Polis teşkilatını, güvenliğin korunması için baş vesile olarak ele alır.

İç Güvenlik Dairesi, polis teşkilatını istediği her vakitte istediği gibi kullanma hakkına sahiptir. Onun emri hemen uygulanır. Ordudan takviye yardım alması gerektiğinde, İç Güvenlik Dairesinin durumu halifeye iletmesi gerekir. Halifenin, orduya İç Güvenlik Dairesine yardım etmesini ya da güvenliğin korunmasında ona yardımcı olması için askerî kuvvetlerle onun yardımına koşulmasını emretme hakkı olduğu gibi, İç Güvenlik Dairesinin talebini reddetmesi ve ona polis teşkilatı ile yetinmesini emretmesi hakkı da vardır.

İç Güvenlik Dairesi, devletin iç güvenliğinin korunması için çalışır. İç güvenliği tehdide götüren hususlar çeşitli bir çok etken olabilir. Bunlar; İslâm’dan dönmeler, isyan yani devlete karşı çıkışlardır. Bu karşı çıkışlar; ya fertlerin mülklerine ya da kamu mülklerine ya da devlet mülklerine saldırılarla beraber devletin hayati merkezlerinde işgaller, grevler, boykotlar gibi yıkım ve tahrip işleri olur. Ya da devletle savaşmak için ona silahla karşı çıkış olur. Aynı şekilde yağmacılık yani yol kesicilik. mallarını zorla almak için insanlara saldırılar da iç güvenliği tehdit eden etkenlerdir. Yine çalmak, zorla el koymak, çarpmak yoluyla insanların mallarına tecavüz etmek, vurmak, yaralamak, öldürmek yoluyla insanların canlarına; teşhir, iftira ve zina yoluyla namuslarına saldırılar da güvenliği tehdit eden etkenlerdendir.

İşte bu etkenler, iç güvenliği tehdide götüren hususlardır. İç Güvenlik Dairesi, bütün bu etkenlerden devletin ve insanların korunmasını sağlar. Onun için; eğer bir kişi mürted olursa, kendisine tövbe teklifi yapıldıktan sonra dine geri dönmezse onun hakkında ölümle hükmedilir. İç Güvenlik Dairesi, onun hakkındaki ölüm hükmünü uygular. Eğer mürtedler bir cemaat ise, onlarla yazışılır ve İslâm’a dönmeleri talep edilir. Eğer geri dönerlerse, onlara bir şey denmez. Dinden dönmelerinde ısrar ederlerse onlarla savaşılır. Eğer o cemaat; küçük bir cemaat ve polis teşkilatı yalnız başına onlarla savaşabilirse onlarla savaşır. Eğer o cemaat; büyük ve polis teşkilatı onlara karşı çıkmaya muktedir değilse, İç Güvenlik Dairesinin halifeden polis teşkilatının askerî kuvvetlerle takviye edilmesini istemesi gerekir. Askerî kuvvetler de yeterli olmazlarsa İç Güvenlik Dairesi, halifeden ordunun kendilerine yardım etmesini emretmesini  talep eder. Bu izahat mürtedlerle ilgilidir.

Bâğilerle/âsilerle ilgili izaha gelince; eğer onların eylemleri silahlı değil de grevler, gösteriler ve hayati merkezlerin işgali ile fertlere, devlete ve kamuya ait mülke saldırılarla yıkmak ve tahriple sınırlı kalıyorlarsa İç Güvenlik Dairesi, bu yakıp yıkma eylemlerinin durdurulması için polis teşkilatını kullanmakla yetinir. Eğer bu eylemleri polis teşkilatı ile durduramazsa İç Güvenlik Dairesi, o devlete karşı çıkan asilerin yapmakta oldukları tahrib ve yıkım eylemlerini durdurabilesiye kadar polis teşkilatını askerî güçlerle takviye etmesini halifeden talep eder.

Eğer o asiler; devlete karşı çıkar, silah taşırlar, bir bölgede mevzilenirler ve İç Güvenlik Dairesinin onları itaate geri çevirmeye, isyan ve inadlarını yok etmeye polis teşkilatı ile gücünün yetmeyeceği bir kuvvete sahip olurlarsa İç Güvenlik Dairesi, isyancılara karşı koyabilmesi için halifeden polis teşkilatını ihtiyaca göre askerî güçler ya da ordudan bir kuvvetle desteklemesini talep eder. Onlarla savaşmadan önce onlara elçiler gönderir ve onların isteklerinin ne olduğunu öğrenir. Onlardan itaate geri dönmelerini, cemaata dahil olmalarını, silahlı eylemden vazgeçmelerini talep eder. Eğer onlar, bu talebe icabet ederler ve itaate geri dönerlerse İç Güvenlik Dairesi, onlardan elini çeker. Eğer onlar, itaate geri dönmezler, karşı çıkmakta ve savaşmakta ısrar ederlerse; onlarla savaş, uyarıcı ve caydırıcı savaş olur, onları tamamen yok etmek savaşı değil. Ta ki onlar itaate geri dönsünler, karşı çıkmayı terk etsinler ve silahı bıraksınlar. Ali (t)’ın haricilere karşı savaştığı gibi. Böylece onlar öncelikle itaate davet edilirler. Karşı çıkmayı terk ederlerse onlardan el çekilir. Karşı çıkışta ısrar ederlerse itaate geri dönesiye kadar onlarla uyarıcı ve caydırıcı savaş yapılır.

İnsanlara saldıran, yol kesen, malları zorla alan, canlara kasdeden anarşistler ve yol kesicilere (eşkiyaya) gelince; İç Güvenlik Dairesi onlara karşı koyması, onları asarak öldürme, öldürmek ya da ellerini ve ayaklarını çaprazlamasına kesmek ya da başka bir mekâna sürgün etmek cezalarından birisi ile cezalandırmak için polisi gönderir. Zira bu cemaatlar, şu ayet-i kerime’de geçmektedir:

إِنَّمَا جَزَاءُ الَّذِينَ يُحَارِبُونَ اللَّهَ وَرَسُولَهُ وَيَسْعَوْنَ فِي الارْضِ فَسَادًا أَنْ يُقَتَّلُوا أَوْ يُصَلَّبُوا أَوْ تُقَطَّعَ أَيْدِيهِمْ وَأَرْجُلُهُمْ مِنْ خِلافٍ أَوْ يُنفَوْا مِنْ الارْضِ “Allah ve Rasulü’ne karşı savaşanların ve yeryüzünde (hak) düzeni bozmaya çalışanların cezası ancak ya acımadan öldürülmeleri ya asılmaları yahut el ve ayaklarının çaprazlama kesilmesi yahut da bulundukları yerden sürülmeleridir.”[1]

Onlara karşı yapılan savaş, devlete karşı çıkan bağilere/asilere yapılan savaş gibi değildir. Zira asilere karşı yapılan savaş, uyarı ve caydırıcı bir savaştır. Fakat yol kesicilere (eşkiya ve anarşistlere) karşı yapılan savaş, öldürmek ve asmak savaşıdır. Onlarla karşı karşıya ya da baskın yaparak savaşılır. Kendilerine ayette geçtiği gibi muamele edilir. Zira kim, insanları öldürüp mal alırsa, asılarak öldürülür. Kim mal almaksızın adam öldürürse, asmadan öldürülür. Kim adam öldürmeksizin mal alırsa, el ve ayakları çaprazına kesilir, öldürülmez. Kim adam öldürmeden, mal almadan silah çekerek insanları korkutursa, öldürülmez, asılmaz, el ve ayakları kesilmez. O ancak beldesinden başka bir mekâna sürgün edilir.

İç Güvenlik Dairesi, güvenliğin korunmasında sadece polis teşkilatını kullanır. Güvenliğin sağlanmasında polis teşkilatının aciz olduğu hal dışında polis teşkilatından başka kuvvet kullanmaz. Polis teşkilatının aciz olduğu durumda İç Güvenlik Dairesi, halifeden polis teşkilatını ihtiyacın gerektirdiğine göre askerî kuvvetlerle ya da ordudan bir kuvvetle takviye etmesini talep eder.

İnsanların gasb, soygun, çarpmak, tehdit yollarıyla mallarına saldırma; dövmek, yaralamak, öldürmek yollarıyla canlarına kasdetme olaylarına, teşhir, iftira ve zina yoluyla namuslarına, ırzlarına saldırma olaylarına gelince; İç Güvenlik Dairesi, bu olaylara uyarı sistemleri, bekçileri ve devriyeleri ile mani olmaya ve bu olayları işleyenlere gerekli hükümleri uygulamayı sağlar. Bütün bunlarda sadece polis teşkilatını kullanır.


[1] Maide: 33

Diğerleri