MADDE – 96: “Maslahatlara bakan dairelerin, devlet dairelerinin ve diğer idarî kurumların idaresinin siyaseti; uygulamada basitlik ve kolaylık, işleri yerine getirmede çabukluk, işlerin idaresini üstlenecek kişilerde yeterlilik (işin ehli olması) esasları üzerine kaim olur.” Bu madde, maslahatın yerine getirilmesinin vakıasından alınmıştır. Zira maslahatın sahibi, maslahatın süratle ve kamil bir şekilde yerine getirilmesini ister. Rasul (u)
MADDE – 96: “Maslahatlara bakan dairelerin, devlet dairelerinin ve diğer idarî kurumların idaresinin siyaseti; uygulamada basitlik ve kolaylık, işleri yerine getirmede çabukluk, işlerin idaresini üstlenecek kişilerde yeterlilik (işin ehli olması) esasları üzerine kaim olur.”
Bu madde, maslahatın yerine getirilmesinin vakıasından alınmıştır. Zira maslahatın sahibi, maslahatın süratle ve kamil bir şekilde yerine getirilmesini ister. Rasul (u) şöyle diyor:
إِنَّ اللَّهَ كَتَبَ الإحْسَانَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ فَإِذَا قَتَلْتُمْ فَأَحْسِنُوا الْقِتْلَةَ وَإِذَا ذَبَحْتُمْ فَأَحْسِنُوا الذَّبْحَ “Allah, her şeyde güzel muameleyi yazmıştır (farz kılmıştır). Öldürdüğünüzde güzel öldürün, kestiğinizde güzel kesin.”[1]
Böylece işlerin yerine getirilmesinde iyi-güzel muamelede bulunmak Şeriat tarafından emrolunulan bir husustur. Maslahatların yerine getirilmesinde bu güzel muameleye ulaşabilmek için de idarede şu üç sıfatın bulunması gerekir:
1- Basitlik ve sadelik. Çünkü bu, kolaylığa götürür. Karışıklılık ve giriftlilik ise zorluk doğurur.
2- Sür‘atlilik. Çünkü o, maslahat sahibine kolaylığı sağlar.
3- İşin kendisine dayandığı kişide yeterlilik ve o ise ehilliğin olması.
Bunu, işin güzel yapılması gerekli kılar. Aynı şekilde işin kendisinin yapılmasını da gerektirir.
İşte bunun için yani güzel ve iyi muameleye ulaşmak için bu madde
konuldu.
[1] Daremi, K. Edahi, 1888